Nereye kadar bu balık çılgınlığı?
Gönderim Zamanı: 23 Mayıs 2009 19:03
[QUOTE=servet]Ercan bey tespitlerinizin;herkesin maddi gücünce,göz zevkine ne hitap ediyorsa;piyasa değerine bakmadan beslemesi ve tek türde uzmanlaşması konusunda hemfikiriz.Bencede en güzel sarı prenses ama 10 yıl öncesini hatırlayın(Yaşça hemen,hemen aynıyız)malawiyi bilen mi vardı?alındı,çoğaltıldı ve popüler oldu.Hatta sizi 30 yıl önceye götüreyim;Siyah labioları,kristal köpek balıklarını görmek için hergün arşınladığımız akvaryumcuları hala hatırlarım.Artemia çıkaranın profosyenel olduğu,slikonlu akvaryuma geçişin milat olduğu,dış filitreyle tanışmamızın aya gidiş olduğu günleride unutmadık.Demekki birşeyler yerinde saymıyor;bence yeni türler alınmalı,çoğaltılmalı ve arkamızdan gelenlere aktarılmalı.Tabii bu işi maddi beklentiyle yapıp,kısa sürede ne vurursam,nasılsa üçbeşkişide var düşüncesiyle yapanları ayıklıyorum.Kendisini tanımam ama İstanbuldan Uğur(Reis) beyin malawi tanıtımına,kezza diskuscu arkadaşların neredeyse diskus ithalatını kesecek yavruları kazandırmasına,eskiden sadece ithalıtçıdan gelen leopar vatozların yerine,onlarca vatoz çeşidini üreten arkadaşlara v.s v.s teşekkür etmek lazım.Yani kısacası almadan,vermeden olmuyor.Şimdiki neslin elinde bilgisayar ve internet var ki bence onları tutmak mümkün değil.Yalnız dediğiniz doğru;hırs yapmadan,yavaş,yavaş.Saygılar.[/QUOTE]
Servet bey, tüm dediklerinize elbette katılırım. Bizim gençlik yıllarımız da bilgisayarımız yoktu, cep telefonu yoktu, internet yoktu. Şimdiler de neredeyse teknolojiyi takip etmek mümkün değil.
Benim dikkat çekmek istediğim noktaları yazınız da işaretledim. Mesajımın alındığına inanıyorum. Katkınızdan dolayı teşekkür ederim.
Saygılar,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir