Naçizane Tecrübelerim, (görüşlerinizi Bekliyorum)


Onur00Çevrim Dışı

Kayıt: 11/02/2020
İl: Istanbul
Mesaj: 4
Onur00Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 11 Şubat 2020 05:00
Merhaba arkadaşlar foruma yeni kaydoldum. Niyetim kesinlikle bir şeyler öğretmek, akıl vermek değil. Akvaryum hobisi hakkında görüşlerimi yazmak istiyorum.

Öncelikle 38 yaşındayım, kendimi bildim bileli akvaryumla ilgiliyim. Rahmetli babam sayesinde oldum olası bu hobiyle iç içeyim :)

Forumlarda gördüğüm kadarıyla birçok kişi ciklet türlerini kusturmayı savunuyor. Elimden binlerce belki daha fazla ciklet türü geçmiştir. O balıklar binlerce hatta milyonlarca yıldır insan yardımı olmadan kendi kendilerine ürüyorlar. Fakat bizler anne balığın ağzını zorla ayırıp yavrularını alıyoruz elinden. Belki iyilik yaptığımızı düşünüyoruz ama yavruları zamanı gelmeden aldığımız için tonlarca hastalık, sakatlık v.s etkenlerle uğraşmak için yine bir sürü ilaçlar kullanıyoruz. Bunların hiç biri olmasa bile, kusturulan balık ve normal yoldan anneleri ağzından çıkan balıklar karşılaştırıldığında kusturulan balıklar her zaman hastalıklara daha açık hale geliyor. İşin etik kısmına girmiyorum bile. Nasıl ki kedileri köpekleri vakti geldiğinde lüzumsuz yere sezaryen yaptırmıyorsak balıklara da aynı şekilde etik çerçevesinde davranmalıyız diye düşünüyorum.

Gelelim canlı doğuranlara,
Benim en sevdiğim balıklar canlı doğuranlardır. Fakat nedense genel olarak bu balıklara yavruları yedikleri için aptal muamelesi yapılıyor. Vahşi doğanın 1. temel kuralı zayıf olanın ölmesi güçlü olanın hayatta kalmasıdır. Üreticiler ise bunu hep göz ardı edip, anaç balığı yavruluğa koyarak, zayıf,sakat ya da hastalıklı yavru balıkları büyütüyor. Bu yüzdende çıtkırıldım balıklar ortaya çıkıyor haliyle. Bırakalım yesinler yavruları, doğada vicdan yoktur. Zaten bu yüzden fazla fazla doğurmak üzere adapte oldular. doğan 40 yavrudan 40ı birden yaşasın diye değil, içlerinden en güçlü birkaçı hayatta kalsın diye. Emin olun doğan bütün yavrular kayıpsız büyüyünce yine içlerinden en güçlüleri hayatta kalıyor güçsüz olanlar en ufak hastalıkla ya da streste ölüyor, yani doğa, akvaryumun içinde bile olsa bir yolunu buluyor.

Goldfish türlerine bakacak olursak,

Bu gariban balıkların ahını almayan akvarist yoktur zaten :) Sırf dayanıklı balık diye fanuslarda, ufak tefek akvaryumlarda bakılan garibim goldfish namı diğer Japon balıkları. Tecrübeli arkadaşlar zaten biliyordur ama yeni başlamak isteyen arkadaşlara tavsiyem japon balığı almayın. O balıkları rahat ettirmek için min 500-600 litre akvaryum lazım, tabi birkaç tane için onlarca için değil. Bana kalırsa akvaryum balığı bile değiller orası ayrı tabi.

Bitkilere gelirsek,

İnternette tonlarca bilgi kirliliği olan konu malesef. Yok şu markanın şu floresanı yok şu markanın lambası diye diye herkesin kafası karışıp duruyor. Yıllardır bitkili akvaryumlar yaparım. Normal 65000K tasarruflu lamba kullanırım yıllardır. Eski sarı ampüllerle bile yetiştirmişliğim vardır. Önemli olan litre başına kaç watt ışık düştüğüdür. Akvaryum için "Özel" üretilmiş lambaların, armatürlerin, mangrowların fiyatını gördükçe tansiyonum yükselir hep :) Akvaryumda kullanılabilen ağaç dalları yazıyor zaten her yerden. Herhangi birini renk çıkmayana kadar kaynatıp koyun akvaryuma. Üzerinde salya gibi şeyler oluşur, karidesler cüce vatozlar yer onları geçer bu gayet normaldir hiç bir şey olmaz.

Nano akvaryumlara değinmek bile istemiyorum. Birkaç litre suyun içine CANLI koymayı içiniz el veriyorsa buyurun yapın. Sırf gözü bayram etsin diye 10-20 litre suyun içine canlı koyan birine ne desem zaten dinlemez.

Son olarak, piyasada satılan akvaryum için "Özel" olarak üretilmiş lamba, kum-kaya gibi ürünlere aldanmayın. Sert su isteyen balıklara tuz ruhunda köpüren taşlarda kumlarda olur, yeter ki iyi dezenfekte edin. Gidip bedavadan doğadan toplayacağınız taşlara fahiş paralar vermeyin.

Bunlar benim görüşlerim, tecrübelerim arkadaşlar. Daha konuşulacak çok konu var, filtreler, omurgasızlar, su değişimleri v.b gibi :) vaktim bu kadarını yazmaya yetti. Sürçü lisan ettiysek affola. Sizlerinde eklemek istedikleri varsa yorumlara bekliyorum.


Beğenenler: [T]203055,mutlubaba[/T][T]209552,Bahadir[/T]
Teşekkür Edenler: [T]214919,omerali06[/T]
+1: [T]214919,omerali06[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

omerali06Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 24/04/2019
İl: Ankara
Mesaj: 728
omerali06Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Şubat 2020 05:17
Onur abi akvaryuma ne kadar kayalık dekor falan yapsamda benim sari prenses yavrulari yem oluyo hatta sırf dediğin gibi eziyet olmasın die kesesi kaybolmaya yakınken 11 12. Gun alıyorum ve yine onlar rahat etsin die kocaman saklama kabını ufak ufak delip yavruluk yaptım biraz buyuyuncede 60 lık yavru akvaryumuma alıyorum şimdi senin dedigin gibi ben bunların mürüvetini nasıl gorucem abi soyle yavru kaybin minimum olur dersen oyle yaparim simdiden tesekkur ederim.

Beğenenler: [T]203055,mutlubaba[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

AtlasPoyrazÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 14/09/2016
İl: Istanbul
Mesaj: 3017
AtlasPoyrazÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 11 Şubat 2020 06:36
Merhabalar

Genel olarak size katılmakla beraber bazı kısımlarda katılamıyorum :)

Doğada kusturulmaz, doğada anaç veya yavru ayrılmaz vs gibi mevzular tabiki doğru olsada tabiri caizse el (...) kadar tanklarda bakmaya çalışıyoruz yani doğa ile kıyaslamak pek doğru değil.

Işık ve gübre olayı bambaşka bir konu. Üzerinde ciddi araştırma ve uygulamalar var. Şu an çok abartılsa “ roket bilimi “ muamelesi yapılsa da Eskiden kalma bilgilerimizin bu konuda revize edilmesi gerekiyor hobi adına.

Fiyat konuları, ülkenin ekonomisi malum her konuda olduğu gibi hobiyi de etkiliyor maalesef. Mangrow, yati yerine akvaryum da kullanılabilecek ağaçlar tabiki daha mantıklı fakat çoğu hobici güvenemiyor.
Hastalık var mı ? Sonbahar da kendi düşmüşte en az 1 yıl kurumuş mu ? :)) o yüzden alıp koyuyoruz mangrow u vs .

Nano tanklardan kastınız “ betta kabı “ falan diye satılan saçma şeylerdense kesinlikle görüşünüze katılıyorum keza değilse her konuda çok başarılı nano tanklar mevcut, incelemenizi öneririm ;)

Eleştiri manasında yazmadım sohbet gibi düşünün :)[EDIT]AtlasPoyraz,2020-02-11 06:46:35[/EDIT]

Teşekkür Edenler: [T]220994,Onur00[/T]
+1: [T]214092,Nursun[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Onur00Çevrim Dışı

Kayıt: 11/02/2020
İl: Istanbul
Mesaj: 4
Onur00Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 11 Şubat 2020 13:01
[QUOTE=AtlasPoyraz]Merhabalar

Genel olarak size katılmakla beraber bazı kısımlarda katılamıyorum :)

Doğada kusturulmaz, doğada anaç veya yavru ayrılmaz vs gibi mevzular tabiki doğru olsada tabiri caizse el (...) kadar tanklarda bakmaya çalışıyoruz yani doğa ile kıyaslamak pek doğru değil.

Işık ve gübre olayı bambaşka bir konu. Üzerinde ciddi araştırma ve uygulamalar var. Şu an çok abartılsa “ roket bilimi “ muamelesi yapılsa da Eskiden kalma bilgilerimizin bu konuda revize edilmesi gerekiyor hobi adına.

Fiyat konuları, ülkenin ekonomisi malum her konuda olduğu gibi hobiyi de etkiliyor maalesef. Mangrow, yati yerine akvaryum da kullanılabilecek ağaçlar tabiki daha mantıklı fakat çoğu hobici güvenemiyor.
Hastalık var mı ? Sonbahar da kendi düşmüşte en az 1 yıl kurumuş mu ? :)) o yüzden alıp koyuyoruz mangrow u vs .

Nano tanklardan kastınız “ betta kabı “ falan diye satılan saçma şeylerdense kesinlikle görüşünüze katılıyorum keza değilse her konuda çok başarılı nano tanklar mevcut, incelemenizi öneririm ;)

Eleştiri manasında yazmadım sohbet gibi düşünün :)[/QUOTE]

Nano tanktan kastım tabi ki betta kabı ya da bir sürahi su kapasiteli şeyler :) Birde bazı markalar sanki marifet gibi 8-10 litrelik tankları 250+dan başlayan fiyatlarla satıyorlar onlara zaten ayrı kılım :) Aydınlatma konusu üzerinde öyle makaleler varki, uzay gemisi şeması gibi. Firmalarda zaten durum böyle olunca 10-20 liralık şeyleri onlarda katına satıyor.

Kusturma olayındaysa, akvaryum hacmi optimum düzeyde ise yine pek gerek kalmıyor fakat dediğiniz gibi "el" kadar akvaryum olunca haliyle kusturmak mecbur oluyor.

Ağaçlarda ise yeterli dezendekte işlemi yapıldıktan, yeteince kaynattıktan sonra HIV virüsü bile olsa ölür zaten [:)))] Tabi tutup da 20kglık kütüğü kaynatmaya çalışmakta mantıksız olur :) Aslında bu konuyu açma sebebimde dün yem almaya gittiğimde beğendiğim bir mangrow u sormamla başladı. Şekli güzel olmayan dümdüz kökün fiyatına 100 tl, şekli biraz daha güzel bol girintili çıkıntılı saçaklı bir kökün kg fiyatına 220 tl gibi bir fiyat deyince ip koptu bende :) Zaten bu yüzden petshoplardan hiçbir şey almam yem dışında. İstanbulda yine ucuz. Anadoluda birçok yerde petshoplar çıldırmış durumda. 10 kişiye satıp kazanacakları parayı 1 kişiden kazanma peşindeler. Hal böyle olunca sonuçta ufak bir fanus 2 de japon alıp hevesini almaya çalışıyor insanlar.

Beğenenler: [T]210364,alicichlid[/T]
+1: [T]189019,AtlasPoyraz[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir