İtiraf edin.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Akvaryum hobisine daha yeni yeni merak sarmaya başladığım günlerdi. İş yerinde bir akvaryumda hastalık vardı (beyaz benek daha sonra öğrendim) ve balıklar birer birer ölüyordu. Akvaryumcuya gittim ilaç aldım ilaçladım falan ama hala ölüyorlar. O sıra yanımda ki arkadaşlarımın tavsiyesine uyup son kala hastalıklı balığı sağlıklı balıklar olan diğer akvaryuma attım. Bir hafta sonra tüm balıklar hastaydı. Daha sonra hala nasıl yaptım bilmiyorum %100 su değişimi yaparak tüm balıkları kaybettim ): Daha sonra akvaryum.com ile tanıştım o gün bugündür hiç balık kaybetmedim. ( elektrik kesintileri ve bilmeden yapılan sabotajlar hariç) Hala içim yanar o akvaryuma bakınca hastalıklı balığı neden diğer akvaryuma atarsın neden %100 su değiştirirsin neden araştırmazsın ): Bu sene havaların bir anda soğuması ile iş yerinde ki tüm balıklarım yine beyaz benek oldu. Hiç telaşa vermeyip hemen tedaviye başladım ve bir hafta sonunda tüm balıklarım iyileşmişti. İyi ki böyle bir site var gerçekten sloganını sonuna kadar hak eden bir site ;“Türkçe bildiğimiz için hiç bu kadar şanslı olmamıştık.”
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
2000 senesiydi sanırım bir akvaryumum vardı ne kadar sıcak suyla yıkadıysam yıkayayım bir türlü içinde balık yaşatamıyordum.
Evimizin yakınındaki ÇOK BİLMİŞ bir pet shop a derdimi anlattım oda bana akvaryumu çamaşır suyuyla yıka bütün mikroplar ölür dedi. Bende bilmeden bu hataya düştüm çamaşır suyu ile akvaryumu yıkadım güzelce duruladım daha sonra içerisine 5 lepistes, 5 japon balığı, 5 neon, 2 vatoz u ekledim eklediğim anda lepisteslerin kuyrukları turkuaz rengini aldı, vatozlarım taş kesildi, neonlar ters döndü.. Bu hatayı yaptığıma halen çok pişmanım. Bu anımı da paylaşmak istedim..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
2007-2008'li yıllarda japon besliyordum.Fakat o zamanlar sadece süs olsun diye besliyordum.Şimdi lepistes besliyorum.Lepistes beslemeye başladığım ilk zamanlar tarihi geçmiş bir yemi veriyordum.Bu arada tarihinin geçtiğini bilmiyordum.Balıklar teker teker ölmeye başladılar.Gittim pul yem aldım,şimdi bir şey olmuyor.Fakat o ölen balıklar da çok renkli ve hoş balıklardı.![]()
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ama önemli olan bu hatalarımızdan ders alıp pişmanlık duyabilmemiz.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ama önemli olan bu hatalarımızdan ders alıp pişmanlık duyabilmemiz.

[/QUOTE]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ama önemli olan bu hatalarımızdan ders alıp pişmanlık duyabilmemiz.

[/QUOTE]
Bazı arkadaşların açıklamalarında küçüklükte yaptığını belirten bir yazı yok.Sinirlendiğimiz durumlarda bazen kendimizi kaybedebiliyoruz, bunun eleştirmekle de alakası yok, eğer ki sinirlendiğinde bu tarz davranışlar sergileyen arkadaşlar varsa bence kendilerini sorgulamalılar.Ayrıca siz bir hayvana zarar verilmemesi gerektiğini kaç yaşında öğreniyorsunuz?
Not:Yardım edebileceğim hemen her konuya yorum yapıyorum, olamayacağı takdirde olur diyen arkadaşlarıda uyarmak hepimizin görevi.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Ama önemli olan bu hatalarımızdan ders alıp pişmanlık duyabilmemiz.

[/QUOTE]
Bazı arkadaşların açıklamalarında küçüklükte yaptığını belirten bir yazı yok.Sinirlendiğimiz durumlarda bazen kendimizi kaybedebiliyoruz, bunun eleştirmekle de alakası yok, eğer ki sinirlendiğinde bu tarz davranışlar sergileyen arkadaşlar varsa bence kendilerini sorgulamalılar.Ayrıca siz bir hayvana zarar verilmemesi gerektiğini kaç yaşında öğreniyorsunuz?
Not:Yardım edebileceğim hemen her konuya yorum yapıyorum, olamayacağı takdirde olur diyen arkadaşlarıda uyarmak hepimizin görevi.

[/QUOTE]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Öncelikle açmış olunan bu konuda, tartışmalarda göreceğimizi bildirmeliyim.Düzey,seviye ve atışma olmazsa Tartışmayada göz yumulabilir.Ama dediğim gibi..Herkes haddini bilmeli ve hakaret etmemek kaydı ile tartışmalara katılmalıdır.Lütfen o ince çizgiyi aşmayalım..
Saygılar..
[/QUOTE]Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Kaplumbağayada türlü işkenceler yapmıştım. Hamsi veya başka balıkları uzun uzun keserdim bir ucundan tutup sallandırırdım kaplumbağaya, yemi yakalayınca 5-10 dk sallardım onu o şekilde
Nerdeyse hiç bırakmazdı balığı hayvazcağız..Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
. Çünkü kızım japon balığından vaz geçemiyordu ve eşimdede yeni bir akvaryum daha almama karşıydı. 15-20 gün sonra su berbattı ama balık hala yaşıyordu. Sonra yaptığımdan utandım; suyu değiştirip balığı tekrar beslemeye başladım. Aradan epey bir zaman geçtikten sonra japon balığının hava kesesinde sanırım bir problem oldu ki şamandıra gibi su yüzeyinde yan yatarak hareketsiz kalmaya başladı. Arada bir kaç gün düzeliyordu ama sonra tekrar aynı sorun kendini gösteriyordu. Kızımda balığım ölecek diye hergün yaygarayı kopartıyordu tabi. Ölsün diye sabırla beklediğim balık ''aman ne olur ölmesin'' diye çırpınmaya başladım. Sonra kzımın henüz ana okulunda olduğu bir saatte balığın ölmüş olduğunu gördüm. O balık için üzüleceğimi hiç düşünmezdim. Daha önce ölen pörtlek gözlü telekopu (adı karabiber'di) için iki ay göz yaşı döktüğünü bildiğimden şeytanca bir plan yaptım
. Önce zavallının cesedinden bir an önce kurtulmak için genel cenaze merasimi uyarınca klozete atıp sifonu çektim (tabi bu arada ölen her balığıma bunu yaparken söylediğim ''sudan geldin suya gidiyorsun'' cümlesinide ihmal etmedim). Sonra gelipde balığını akvaryumda bulamayınca yaygarayı koparmasın diye; ona, ''balığının çok hasta olduğunu ve veterinere götürdüğümü bir süre hastanede yatacağını söyledim. Biraz iyileştikten sonrada annesini ve kardeşlerini özlediği için japonyaya gideceğini ve oradaki akvaryumda yaşayacağı'' masalını uydurdum. Kızım o zaman 5 yaşındaydı. Şimdi i1.sınıfa gidiyor ve hala portakalın öldüğünden haberi yok. Bense çok istediğim lepistesleri; hanımdan ikinci akvaryuma izin çıkmadığı için hala alamadım. Buna ilahi adalet diyeceğim ama suçumu bile anlayabilmiş değilim henüz. Acaba bir japon balığını acımasızca ölüme terk etmekmiydi hatam (ama pişman olup hatamdan geri döndüm.Bir hafifletici neden olamazmı bu?); yoksa küçük kızımın gözlerinin içine bakarak yalan söylemem mi? Ama gerçeği söylesem kızım çok üzülür ve her aklına geldiğinde ağlardı. Diğer itirafları okuduğumda ben aslında masumum. (bütün suçlular da bunu der ama
öyle değilmi !!! )
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir



