Hasta Büyük Viktorya Gölü,


voltranÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 16/07/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 450
voltranÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 19 Aralık 2010 23:01
 
Hasta Büyük Viktorya Gölü,

Aylarca ormanda ve tropikal hastalıklar ile mücadele ederek Nil’in kaynağını araştırırken, İngiliz kâşif John Speke 1858 yılın da keşfetti. Gölün eko sistemi, eskisine nazaran daha az sağlıklı ve giderek sonuna yaklaşıyor.

Bugün John Speke gölün son halini görebilmiş olsaydı, şok olurdu ve haline inanamazdı. Bir zamanlar yaşam dolu ve tertemiz olan Viktorya gölü karanlık, pis kokulu ve suyosunu içersinde boğulmakta.

Hızlı nüfus artışından etkilenmekte, kıyıdaki doğal bitki örtüsü kaybolmakta, ihraç balık sektörü hızla gelişmekte, Viktorya gölüne ait yerli balık çeşitliliği azalmakta, yosun büyümesi artmakta, birçok endüstri atıkları arındırılmadan dökülmekte. Zararın çoğunluğunu, geri döndürülemeyen atıklar veriyor.

Kıyıdaki geleneksel yaşam biçimi bozulmakta. Bilim adamlarının ortak görüşü: bu gidişle göl yakın zaman da kurtarılamazsa, yaşam sürekliliği duracak.

Viktorya gölü Kenya, Tanzanya ve Uganda tarafın dan paylaşılmakta ve dünyanın en geniş tropikal gölü, ikinci en büyük tatlı su gölüdür. Viktorya gölü 69000 kilometre karedir, İrlanda kadar büyüktür ve Doğu Afrika dadır.

Yirminci yüzyılın başında ve Speke’in keşfinden on yıllar sonra, Viktorya gölünün iki nehri ayıran arazisinde kolonileşme başladı. Yerleşimciler çevredeki bitki örtüsünü temizlediler, ormanları çıplak hale getirdiler ve çevredeki bataklıkları kuruttular. Geniş ölçüde ve sayıda para getiren bitkiler ektiler çay, kahve ve şeker elde ettiler. Zirai kimyasallar topraklara uygulandı ve kimyasallar yağmur sezonunda yıkanıp göle döküldü. Bu durum hiç istenmeyen, göz zevkini bozan suyosunları patlamasına sebep oldu. Yapılan ekimler, bölgeye yerleşen göçmen işçilerin gelmesine sebep oldu. Nüfus artışı ve gelişmiş balıkçılık metotları, olması gerekenden fazla yapılan balık avı problem oldu. Tanzanya tek başına 2 milyon litre temizlenmeden endüstri atığı ve lağım suyun dökmekte. Sonuç olarak balık nüfusu azalmaya başladı.

Balıkların bazıları yumurtayla beslenirler, bazıları böcekle, büyük çoğunluğu detritus (Göllerin dibini ya da ormanların tabanını zenginleştiren ayrışmış madde) tercih eder. Önemli sayıda detritus ile beslenen balık eksikliğinden dolayı, organik materyaller çürürler, dip zemine batar oksijen tüketir. Gölün bazı bölgelerin de, özellikle alt seviyelerin de oksijeni tüketir ve böylece yaşama elverişli olmaz. Ölü bölgeler meydana gelir.

On yıllarca, çevrebilimciler Viktorya gölüne cichlidların evrimsel patlama kapasitelerini çalışmaya gitti. Çok eskiden 5 tür den gelişen 400 çeşit tür varken, şimdi bu sayı 200 e düştü. Bunda obur doymak bilmeyen, iri güçlü kuvvetli, 90 kiloluk dev, genelde ufak balıklar ile beslenen Nil perch ün etkisi olmuştur. Bölgesel balıkçılar daha az için daha çok çalışmak durumdalar. Ufak balıklar geleneksel olarak yaşam kaynağı, Ufak balıkların büyük kısmını yok eden büyük avcılar veya haddinden fazla balıkçılık. Büyük, yağlı Nile perch genellikle çok açıkta, küçük balıkçıların ufak botlarıyla ve mütevazı ağlarıyla gidip avlayamayacakları kadar büyüktür. Nile perch büyük teknelerle açıkta avlanmakta. Yabancıların sahip olduğu işletmelerde işlenmekte ve dondurularak avrupaya, orta asyaya, Nairobinin pahalı restoranlarına gönderilmekte. Geri kalan kısmı; başı, kuyruğu ve omurgası bölge halkına besleyici değerinden tüketim için satılmakta. Derisi kemer ve çanta, mesanesi filtre olarak kullanacak İngiliz alkol yapıcılarına, doğuya özgü çorba yapımı için stoklanmakta. Gölden yıllık 200.000 ton balık ihraç edilmekte.

Su sümbülü tehdidinin ilk fark edildiği tarih 1989. Yeşil halı gibi kaplayan bol ve verimli, acımasız bir bitki. Üç ülkede bölgeleri kapladı. Yoğun hasır gibi, alttaki organizmalara gün ışığını engeller, oksijeni tüketmekte, balıkçı teknelerini ve ağları engellemekte. Bilharziaya sebep olan Sümüklü böceklere ve yılanlara yaşam alanı sunmakta. Bilharzia yumurtaları suya dağıldıkdan, 26 saat içinde suda sümüklü böcek bulmalıdır. Sümüklü böceğin için de larva gelişir ve olgunlaşıp çoğalır. Üç ile yedi hafta sonra sümüklü böcekden dışarı çıkar. Deriden içeri girerek insan da yerleşir. Su sümbüllerini Biyogaz üretimi için toplatılıp, önünü almaya çalışıyorlar. Gölde bazı bölgelerde toplu ölümler olan felaket bölgeleri oldu. Üç ülke balıkları kurtarma çabası içine girdiler. Çabaların bir kısmı, ufak cichlidların daha fazla yok olmasını engellemek için. Kırk farklı çeşit balık Amerika ve Avrupa da IUCN (World Conservation Union) programı altın da büyütülmekte ve üretilmekte. Bazı dost guruplar, balıkçıları balık çiftliklerinin avantajları konusunda bilgilendirmekte ve su yetiştiriciliği konusunda teşvik etmekteler.

Çalışmalar ortaya koydu ki otuz metre suyun altında bitki, hayvan ve diğer organizmalar ölüyor, oksijen seviyesi çok düşük. Nile perch için ufak karides, Cardina nilotica keşfettiler. Bu karides türü oksijenin çok az olduğu bölgelerde yaşayabiliyor ve Nile perch için kurtarıcı olarak görülüyor. Ayrıca sümüklü böcek yiyen balık nüfusunun güçlü bir şekilde azaldığını gözlemlediler ki sümüklü böcekler Bilharzia hastalığının yayılmasına yardımcı oluyor. Cardina nilotica karidesleri sümüklü böceklerin artmasını engelliyor, güzel bir adaptasyon.

Cichlid Balıkları.
YouTube, nil nehrinin kaynağı.

Van, hazar gölleri ve Karadeniz ile kıyaslama yapabilirsiniz.

http://www.geographicguide.com/africa-maps/africa-image.htm

Viktorya gölünde su sümbülü hasatı.
Nile perch. (Orta boy)
 
Bilharzia

Viktorya Gölü,

voltrun2010-12-21 11:32:44

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

KarabeYÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]15066,2[/B]
Kayıt: 30/03/2010
İl: Antalya
Mesaj: 2770
KarabeYÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 20 Aralık 2010 08:39
Gölün balıkları o kadar güzelki. Aynı malawiler gibi. Ama gölün giderek yok olduğunu bilmek kötü. O zararlı bitkinin oksijeni bitirmesi, güneş ışığını kapatması çok kötü olmuş. Hele o cikletleri yiyen balık. Aslında cikletleri çoğunu toplayıp başka bir göle taşınsa belki hayatlarını orada devam ederek çoğalabilirler. Ciklet sayısı yarı yarıya düşmüş çok yazık olmuş.
Paylaşım için teşekkürler.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir