"Balık"lı maniler, fıkralar, tekerlemeler paylaşımı..


cokmutluÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 22/04/2011
İl: Kahramanmaras
Mesaj: 1658
cokmutluÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 10 Mayıs 2011 23:15
Battı balık yan gider gelecek herkesin aklına eminim.. Aslında benim aklıma da ilk bu geldi
 
"Ağaç yaşken eğilir", e öyleyse çocuk yaşta sevdirelim çocuklara hobimizi, dillerden düşmesin bu sevda.. Tekerlemelerle fıkralarla ezberlesinler öğrensinler, büyüdüklerinde soğukluk duymasınlar (ne kadar bizlerden görseler de sonuçta çocuk aklı oyuna daha yatkındır)..
 
Eminim güzel paylaşımlar olacaktır bu başlık altında..
 
Hadi açılışı ben yapayım:
 
Ebe ebe nerede
Su doldurur derede
Dere boyu çalılık
Derede olur balık
Şu ebe de ne alık
Oltamı attım,
Balığı tuttum.
Balık suya dalamaz,
Ebe beni bulamaz.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi
Bunu kim dedi,
Diyen dedi on yedi,
Yağlı böreği kim yedi?

-------
 

Kırmızı balık gölde
Kıvrıla kıvrıla yüzüyor
Balıkçı Hasan geliyor
Oltasını atıyor
Kırmızı balığı tutacak
Sepetine atacak

Kırmızı balık kaç kaç kaç
Kırmızı balık kaç kaç kaç
Kırmızı balık kaç kaç kaç

-------
 
Denizde balık,
Hop hop oynar.(Hoplama hareketi yapılır.)
Denizde balık,
Kulaç atıp yüzer.(Yüzme hareketi yapılır.)
Denizde balık,
Havalar soğuk(Üşüme hareketi yapılır.)
Üşümez misin minik balık?(İki el öne uzatılır avuçlar yukarı kaldırılır.)
--------
 
Kanadı var, uçamaz;
Karada da kaçamaz
Oynamaya can atar,
Suda çalım satar
Ah balık, vah balık,
Kimi zaman da alık(bu son cümleye uyuz oldum ama neyse..)
--------
 
Küçük balık, küçük balık
Kuyruğun nerede?
Küçük balık,küçük balık
Süzgecin nerede?
Küçük balık, küçük balık
Gel bize, yüzelim el elele
--------
 
Benim üç balığım var
Su içinde yem arar
Bir tanesi kırmızı
Havuzun güzel kızı
İki tanesi esmer
Suyun dibinde gezer
Oynayınca kuyruklar
Birden açılır sular.
---------


Temel dünya turuna çıkar ve yolu Canada'ya da düşer.
Kırk yılda bir Karadeniz'de hamsi avlamaktan daha değişik bir fırsat çıktığını düşünerek buz tutmuş bir gölde, buzu kırıp balık tutmaya özenir. Oltasını ve takımlarını alarak işe koyulur.
Tam buzu kıracakken, insanın içini titreten bir ses duyulur:
- Oğlum burada balık yok!
Temel az öteye gidip tekrar buzu kıracakken ses yine gürler,
- Burada balık yok dedim sana...
Temel'in eli ayağı titreyerek seslenir:
- Tanrım, sen misun yoksa?
Ses yeniden duyulur,
- Hayır oğlum, ben buz hokeyi stadının spikeriyim.

--------
 
Hangi balığı?
 
Adam, avlanmanin son derece yasak oldugu, yakalaninca çok yüklü para
    cezalarinin kesin uygulandigi milli parkta, göl kenarinda, kucaginda
    kocaman  bir balik ile parkin polis müdürüne yakalanmis..
    "Avlanma izniniz var mi?.." diye sormus, polis müdürü..
    
    "Yok.." demis adam, "Gerek de yok çünkü bu baligi ben evimde besliyorum.
    Her gün buraya gelip gölde bir müddet yüzdürüyorum, islik çaliyorum dönüp
    geliyor, alip eve götürüyorum.."
    "Tamamen palavra..!" demis polis müdürü, "Baliklar bu dediginizi
    yapamaz.."
    "Inanin bu gerçek efendim.. Isterseniz göstereyim.."
    "Tamam.. Görelim bakalim.."
    Adam baligi gölün derin sularina birakmis, aradan birkaç dakika geçmis,
    polis müdürü adama dönüp "Evet?" demis
    "Evet ne?"
    "Ne zaman geri çagiracaksin?"
    "Neyi?"
    "Baligi.."
    "Hangi baligi?.."     
----------
Balık tutuyorum!
 

Deli duvara oturmuş.Elindeki oltanın ucu sokağa sarkmış....
Yoldan geçen dalga geçmek için soruyor;
- Orada balık mı tutuyorsun sen?
- Hayır alık tutuyorum.
- Tutabildin mi bari ?
- çook ... Seninle 23 oldu !

----------
 
Erkek mi dişi mi?
 

Osmanlı döneminde iki arkadaş;bir balığın:erkek mi? Yoksa dişi mi? Olduğunun nasıl anlaşılacağını tartışırken, bunu; bir balıkçıya sormaya karar verirler. Balıkçı :
-“ Balığın erkek mi? Dişi mi? Olduğunu: yumurtasından anlaşılır” der. Meraklı kişiler:
-Ya yumurta zamanı değilse ?.diye tekrar sorarlar.Balıkçı :
-“O zaman kılçığına bakılır.” Diye yanıt verir.Meraklı kişiler:
-“ Ya Pişmemişse ? deyince
-“O zaman, karşıdaki konağın aşçısına sorun o daha iyi bilir. “der. Konağa gidip aşçısına aynı soruyu sorarlar. Konağın aşçısı;
-“ Durun !.. Bizim paşaya sorayım der.”.Meraklı kişiler :
-“ Paşa balıktan çok mu iyi anlar? diye sorarlar.Konağın aşçısı:
-“ Yok. Hiç anlamaz. Ama onun ; her zaman dediği dediktir.! Diye yanıt verir.

---------
 
Teyo ağa yüzmüş!
 

Teyo Ağa Emerika'ya Kılay'nan güleşmiye çağırdılar. Haman Keveng'in gölüne bir dumdum Ağdenizden çıhdım.
İki gulaçda Cebelitarığı geşdim. Ohyanusda yüzirem bir bahdım arhamdan "hav hav" sesleri... Bir de ne görim ağa, it balıhlari!

-------
 
Düşünür olmak
 

Temel bir gün pazarda dolaşırken bir adam görmüş. Adam aynen matrix gibi giyinikmiş. Temel adama doğru yönelip:
-selamın aleyküm. Demiş. Adamda:
-selam. Demiş.
Temel neden böyle giyindiğini sormuş adam:
Ben düşünürüm demiş.
Temel şaşırmış.merakından sormuş:
Bu düşünürlük 'ne oluyor' diye.
Adam:
Yani insanların yerine düşünüyorum. Demiş. Temelde o zaman 'beni düşün' demiş. Adam:
-senin evin var mı?
Temel:
- var
İçinde eşya var mı?
-var
-peki akvaryum var mı?
-var
-içinde balık var mı?
-eee var
-balık varsa demek ki sen hayvanları seviyorsun öyle mi?
-evet
-hayvanları sevdiğin için insanlarda seni seviyor dimi
-evet
-o zaman sen tam bir erkeksin.
Temel bu işi çok sevmiş. Oda düşünür olmak için giyinmiş kuşanmış pazarda dolaşmaya başlamış. Dursun temeli görünce şaşırmış sonra gülme krizine girmiş gidip sormuş:
-ula temel bu halin ne
Temelde:
-ben düşünür oldum. Diye cevap vermiş
Dursun:
- o zaman beni düşün bakalım. Demiş
Temel:senin evin varmı?
Dursun:
- var
-içinde eşya varmı?
-var
-peki, akvaryum varmı
-yok
- o zaman sen erkek değilsin......

--------
 
Taze balık!
 
Galata'da bir balikçi bagiriyor:
-Canli balik, canli balik!
Ermenî bir teyze yaklasiyor ve Ermenî aksâniyla soruyor:
-Evladim baliklar tazedir?
-Canli balik, canli balik!!!
-Evladim baliklar tazedir?
-Teyze canli diyoruz ya iste!!!
-Aa evladim ben de canliyimdir fakat tazeyimdir!?
---------
 
Bir arkadaşımla balık almaya gittiğimizde, arkadaşım kovanın içinde yüzüpçırpınan balıklara bakıp;- 'Bunlar taze mi?' diye sormuştu.Balıkçı da cevabı hemen yapıştırdı:- 'Yok abla, pil takıp oynatıyoruz'
---------
Biraz da şarkı türkü vs...
 

Denize Dalmayınca
Ankara-Ümit Yılmaz Arslan-Necmettin Palacı-TRT Ankara

Denize Dalmayınca
Bir Balık Almayınca
Bir Buradan Kalkmayız
Gök Kandil Olmayınca

 Aman Aman Alim Nerdesin
 Aman Kaldır Camın Perdesin
 Aman Benim Gibi Dertli Misin

Denize Dalayım Mı
Bir Balık Alayım Mı
Ay Battı Güneş Doğdu
Daha Yalvarayım Mı

 Aman Aman Alim Nerdesin
 Aman Kaldır Camın Perdesin
 Aman Benim Gibi Dertli Misin

Söğüt Altı Serindir 
Dibi Pek De Derindir
Ben Sevdim Eller Aldı 
Bunun Sonu Ölümdür

 Aman Aman Alim Nerdesin
 Aman Kaldır Camın Perdesin
 Aman Benim Gibi Dertli Misin

---------
 
Beyaz Balık

Senin gibi benim gibi
Ayşe gibi ahmet gibi
Kuşlar gibi orman gibi
Güneş gibi

Bahar gibi çiçek gibi
Gökte yağmur bulut gibi
Gece gibi gündüz gibi
Sabah gibi

Okul varken
Oyun varken
Koşmak varken
Konuşmak varken
Neden bilmez
Neden sevmez
Neden gelmez
Bir bilseydik!

Beyaz balık suyu sever
Suda yaşar ama buna şaşar
Güneş nedir? ya gökyüzü?
Seni şaşırtan yakamozlar mıdır?

Matematik midir şu zor gelen?
Kelebekler mi yok şaşkın uçan?
Beyaz balık, beyaz balık
Suda yaşıyorsun, şaşırtıyorsun
Beyaz balık, beyaz balık
Bir bildiğin var, saklıyorsun

Söz: Bülent Ortaçgil& Fikret Kızılok
---------
 
Büyük Balık Küçük Balığı Yutar- Gülden Karaböcek
 
Cahil olanlara akıl danışma
Baktın dengin değil bırak yarışma
Üstüne düşmedik söze karışma
Elin oğlu seni bir kula satar
Büyük balık küçük balığı yutar

Elin oğlu seni bir kula satar
Büyük balık küçük balığı yutar

Bilmediğin yerde sen tut dilini
Çalma bir kimsenin kapı zilini
Sakın her deliğe sokma elini
Kimisinde bazen bin yılan yatar
Büyük balık küçük balığı yutar

Kimisinde bazen bin yılan yatar
Büyük balık küçük balığı yutar

Benim diyen beylerde faka basarlar
İki şahidin önünde adam asarlar
El hakkı yiyenlerde bir gün kusarlar
Çok tamah insanı bir yardan atar
Büyük balık küçük balığı yutar

Çok tamah insanı bir yardan atar
Büyük balık küçük balığı yutar
------
Yemyeşil Bir Deniz Sözleri

Yemyeşil bir deniz senin gözlerin
Ne bir sandal, ne bir ada, ne bir sahil var
Boğuluyorum boğuluyorum

Gözlerinde menevişler, denizde martılar gibi
Bakışların köpük köpük, sonsuzluğu anlatır gibi
Sonsuzluğu anlatır gibi

Bu bakışlar bir gün beni öldürecek sevgilim
Bu bakışlar ne zaman beni, güldürecek sevgilim
Güldürecek sevgilim, güldürecek misin sevgilim

Yemyeşil gökyüzü senin gözlerin
Ne bir rüzgar, ne bir bulut, ne bir yağmur var
Boğuluyorum boğuluyorum
İlhan İrem

 
cokmutlu2011-05-11 12:22:24

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir