Balık nakli nasıl yapılır?

 

Örneğin bahsetmiş olduğum paketleme yöntemleri sayesinde bu haftasonu

Daha önceleri hatırladığım mesafe olarak Çorum, Erzurum, Antalya, Rize gibi illerimize gönderimler yaptım.

Bu yöntemlerle giden canlıların çoğu, yeni sahiplerinin tank imkanlarına da bağlı olarak aynı gün içerisinde yem almaya ve doğal davranışlarını sergilemeye başlıyorlar.

 

En son geçen kış Erzuruma göndemiştim. Ve aynı bidon ile karşılığında balıklar da gelmişti.

Melekler için yolculuk terimine zaten hep şüphe ile bakmışımdır. Ancak 1 çift damzılık meleği Ankraya 5lt'lik bir bidonda göndermiştim. Sorun çıkmadı.

Bu hafta göndermiş olduğum canlılarının neredeyse hiç soğumadığını söyleyen arkadaşlar var. Umarım onlarda bir süre içinde bunu onaylayacaklardır. Bidonun geldiğinde hala sıcak olduğunu söylüyorlar.

Bidon kullanmamın sebebi hem ambalajı dik tutan bir iskelete sahip oluyor, hemde havasının inmesi gibi bir ihtimali yok. Kıyısına sıkışma, sert yüzgeçlilerin poşedi delme ihtimallerini de unutmamak lazım. Poşet ile de gönderim yapmama rağmen uzun süredir hemen hemen tüm gönderilerimi bu şekilde yapıyorum. Bir çok sefer kendi canlılarımı da şehirlarasında bu şekilde taşımıştım.

Tek dezavantajı var ki etkili olarak oksijen basamıyorsunuz. Belki içerisine doğru tutulan oksijen hortumu vasıtasıyla atık gazlar dışarı doğru çıkarken kapak kapatılırsa bir miktar oksijen sağlanmış olur. Yoğun gönderimlerde tüm bu önlemlere ek olarak pilli hava motoru yada oksijen tablet kullanılması daha doğru olan gibi görünüyor. Pilli hava motoru kullandığınızda gönderdiğiniz kolinin üzerine dikkat dik tutunuz gibi büyük yazılar yazmalısınız. Bunları ciddiye almalarını sağlamak için A4 kağıdına bilgisayarda yazmanızda fayda var. Herkes bir başkasının el yazılarını okuyamıyor. 19 lt'ye kadar satılan hazır sular gördüm. Bunların bidonları damızlık balık gönderimlerinde kullanılabilir.

 

 

Ümit Bey, Umuttan daha önce 2 sefer İzmir-İstanbul arası balık nakliyesi yaptık. Birincisi zaten yaz olduğu için aradaki ısı farkı fazla değildi. En yakını geçtiğimiz pazar günü gerçekleşti. İzmirde hava ne kadardı bilmiyorum ama İstanbulda gece hava ısısı - lere düşmüştü. Sabah saat 11 gibi Haremden kargoyu almaya gittim. Aracımın derecesi 6 derece ısıyı gösteriyordu ki hissedilenden daha soğuk bir hava vardı. Evden dışarı çıktığımda nakliyede çalışan insanların pek de önemsemediğini düşünüp balıkların çoktan öldüğünü ve ölü balıkları almaya gittiğimi düşünüyordum. Haremde kapısı açık ve içerinin sıcaklığı da dışarıdan hiç bir farkı olmayan beton bir odada dik tutulması önemle üzerine yazılmış olmasına rağmen yatay tutulan kargo kutusunu aldım ve ölü oldukları şüphesi artık şüphe değil açık bir gerçekti. İçinde ki balıkların 4 tanesinin 3-4 cm boylarında Green Severum olduğunu düşünürsek, bu kesin gibiydi. Büyük bir moral kırıklığı ile evde kutuyu açmaya başladım. Köpükleri ve gazete kağıtlarını çıkardıktan sonra ki mutluluğumu anlatamam, 5 balığın hepsi yaşıyordu ve suları dışarıda kaldıkları süreyi göz önüne alırsak hala sıcaktı.

 

Balıkları daha önceki tecrübemize dayanarak (Umut'un ve benim su değerlerimiz birbirine çok yakın) hiç bir karantina süresi beklemeden hemen tanka ekledim. 30 dakika sonra yemleme yaptığımda yeni bireylerin hepsi aç kurtlar gibi yeme saldırdı.

 

Saygılarımla

Değil..

Bir çok balık 1 hafta sağıklı bir şekilde aç kalabilir..

Zaten bu balıklar afrikadan almanyaya 20 günde aç geliyorlar..